1. Anasayfa
  2. Yargı Kararlarıyla Serisi

Apartman Ve Sitelerde El Atmanın Önlenmesi (Yargı Kararlarıyla)


0

Apartman Ve Sitelerde El Atmanın Önlenmesi (Yargı Kararlarıyla)

Apartman ve site yaşamında her kat malikinin hem kendi bağımsız bölümünde hem de ortak alanlarda hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak zamanla, bazı kat malikleri ya da kullanıcılar, bu sınırları aşarak binanın mimarisine zarar verecek veya diğer maliklerin hakkını ihlal edecek müdahalelerde bulunabilmektedir. Örneğin bağımsız bölüm içinde dış cepheyi etkileyecek tadilatlar yapmak ya da ortak alanlardan olan bahçeyi, otoparkı veya bina girişini kişisel kullanıma ayırmak bu tür müdahalelere örnektir.

Bu yazıda, Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde el atmanın önlenmesi davasının dayandığı kurallar, görevli mahkeme ve taraf ehliyeti gibi temel noktalar ele alınacak; özellikle bağımsız bölümlerde yapılan müdahaleler ile ortak alanlara yapılan müdahaleler birbirinden ayrılarak açıklanacaktır. Yargıtay kararları ışığında, hangi durumlarda müdahalenin hukuka aykırı sayıldığı ve nasıl bir yol izlenmesi gerektiği örneklerle ortaya konulacaktır.

BAĞIMSIZ BÖLÜMLERDE YAPILAN MÜDAHALELER

Bağımsız bölümde yapılan müdahalelerin hukuka uygunluğu, ana yapıya ve ortak tesisata etkisi dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2021/12395, K: 2021/15641, T: 22.12.2021

Kat maliki, kendi bağımsız bölümünde ya da duvarla bağlantılı diğer bağımsız bölümlerde, anayapının taşıyıcı sistemine ve ortak tesisatlara (örneğin elektrik, su, ısınma sistemleri) zarar vermemek koşuluyla değişiklik yapabilir. Bu tür müdahalelerde, bağlantılı bölüm maliklerinin rızası da aranır. Müdahalenin bu sınırları aşıp aşmadığı teknik olarak araştırılmadan karar verilmesi doğru değildir.

Güvenlik amacıyla yapılan müdahaleler, mimari projeye aykırı olsa bile bazı şartlarla hukuken kabul edilebilir.Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2012/3702, K: 2012/5944, T: 21.05.2012
Kat maliki, güvenlik gerekçesiyle balkon, kapı veya pencere gibi bölümlere demir parmaklık takabilir. Ancak bu müdahale, balkonun iç hacmine katılmasına yol açmamalı ve üst katlardaki bağımsız bölümlerin güvenliğini tehlikeye atmamalıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E: 2013/18-1466, K: 2015/24, T: 14.01.2015
Özellikle bodrum ve zemin katlardaki bağımsız bölümlerde güvenlik ihtiyacı gereği yapılan parmaklık uygulamaları, diğer bağımsız bölümlere zarar vermemek koşuluyla mümkündür. Bu durumda Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca ayrıca kat malikleri kurul kararı alınmasına gerek yoktur.

Bağımsız bölümler arasında yapılan yapısal müdahalelerde, taşıyıcı sisteme zarar verilip verilmediği teknik olarak değerlendirilmelidir.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2009/8434, K: 2010/6053, T: 09.02.2010

Birden fazla bağımsız bölümün birleştirilmesi amacıyla ara duvarların kısmen veya tamamen kaldırılması mümkündür; ancak bu işlem sırasında ana yapının taşıyıcı sistemine ve statiğine zarar verilip verilmediği, uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmeden karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Bağımsız bölümün dış cephesine tabela veya reklam panosu asılması, yönetim planında veya kat malikleri kararında aksi bir yasak yoksa mümkündür.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/2801, K: 2018/3966, T: 28.05.2018 – E: 2017/3331, K: 2018/7306, T: 13.11.2018

İşyerinin ait olduğu bağımsız bölümün dış cepheye bakan kısmına, bina cephesi sınırlarını aşmamak şartıyla tabela ve reklam panosu asılabilir. Ancak bu durum, yönetim planı veya kat malikleri kurulu tarafından alınmış bir yasaklama kararı bulunmaması hâlinde geçerlidir.

Bağımsız bölümde yapılan tesisat değişiklikleri, ortak sıhhi tesisat projesine aykırılık oluşturuyorsa iç dekorasyon kapsamında değerlendirilemez.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/1882, K: 2017/5670, T: 20.06.2017

Tuvalet yerinin değiştirilmesi, yalnızca bağımsız bölüm içinde yapılan bir tadilat değil, ortak sıhhi tesisat projesine müdahale niteliği taşır. Bu tür işlemler, taşıyıcı sistem etkisi olmasa bile iç dekorasyon olarak kabul edilemez ve teknik yönden değerlendirilmeden hüküm kurulması hukuken yanlıştır.

Bağımsız bölümde yapılan değişiklikler, ortak sıhhi tesisat projesine zarar veriyorsa bu müdahaleler Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesi kapsamında değerlendirilir.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/937, K: 2018/2024, T: 20.03.2018

Ortak su tesisatları da ortak alan kapsamında sayıldığından, kat malikleri kendi bağımsız bölümlerinde yapacakları değişikliklerde sıhhi tesisat projesine aykırılık oluşturmamaya dikkat etmelidir. Aksi durumda yapılan müdahale, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca hukuka aykırı sayılır.

Mesken nitelikli bağımsız bölüm, kat maliklerinin onayı olmaksızın iş yerine çevrilemez; bu tür kullanım projeye aykırılık oluşturur.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2024/5555, K: 2025/367, T: 13.01.2025

Kat maliklerinin izni olmadan mesken olarak kayıtlı bağımsız bölümde içten merdiven yapılmak suretiyle bar ve müzikli iş yeri açılması, hem projeye hem de yönetim planına aykırıdır. Bu nedenle yapılan müdahalenin kaldırılması ve bağımsız bölümün projeye uygun eski hale getirilmesi gerekir.

Bağımsız bölümde yapılan dış cephe müdahaleleri, ana yapının estetik bütünlüğünü bozuyorsa ve kat maliklerinin onayı yoksa hukuka aykırı kabul edilir.Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/2026, K: 2017/3518, T: 24.04.2017
Farklı renk boya kullanılması, balkon demirlerinin farklı şekilde boyanması gibi müdahaleler mimari projeye ve yönetim planına aykırıysa, bu değişiklikler kat maliklerinin rızası olmadan yapılamaz ve eski hâline getirilmesine karar verilir.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2012/216, K: 2012/1671, T: 20.02.2012
Bağımsız bölüm önündeki yürüme alanına farklı renk seramik döşenmesi gibi estetik amaçlı iyileştirme işlemleri, ortak alan düzenlemeleri kapsamında değerlendirilmemeli ve malik zorla belirli renge zorlanmamalıdır.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2008/2937, K: 2008/6521, T: 02.06.2008
Balkonun korkuluklarının kaldırılması ya da üzerinin kapatılması, binanın mimari estetiğini bozan ve balkonun asli niteliğini ortadan kaldıran sabit tesislerdir; bu tür panjur uygulamaları projeye aykırıdır.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 1992/769, K: 1992/3415, T: 06.05.1992
Binadaki balkonların bir kısmının açık, bir kısmının kapalı hâle getirilmesi mimari uyumu ve estetik bütünlüğü bozduğundan, bu durumdan rahatsız olan kat malikinin dava açma hakkı bulunmaktadır.

Klima dış ünitesi gibi tesisatların ortak alan olan dış cepheye monte edilmesi, tüm kat maliklerinin yazılı rızası olmaksızın hukuka aykırıdır.Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/4796, K: 2017/7370, T: 05.10.2017
Klima dış ünitesinin ortak yer niteliğindeki ana yapı duvarına yerleştirilmesi, ancak Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre tüm kat maliklerinin yazılı izniyle mümkündür.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2010/3535, K: 2010/9289, T: 21.06.2010
Ortak alana yerleştirilen klima cihazının, projeye ve yönetim planına aykırılık taşıdığı hâlde sökülmesine karar verilmemesi doğru bulunmamış; mahkemece cihazın kaldırılması yönünde karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

ORTAK ALANLARDA YAPILAN MÜDAHALELER

Güneş enerjisi sistemleri, belirli teknik ve estetik koşullar sağlandığında diğer kat maliklerinin onayına gerek olmaksızın çatı veya terasta kurulabilir.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 1991/248, K: 1994/282, T: 31.01.1992 – E: 2003/3474, K: 2003/4386, T: 26.05.2003

Çatıya veya terasa kurulan güneş enerjisi sistemi; yapının taşıyıcı sistemine zarar vermemeli, binanın estetik görünümünü bozmamalı, ait olduğu bağımsız bölümün arsa payına uygun olmalı ve tüm maliklerin de aynı alanı kullanma imkânı bulunmalı şartları sağlanıyorsa, kat maliklerinin muvafakati aranmaksızın kurulabilir. Aksi durumda sistemin sökülmesine ya da eksikliklerin bilirkişi raporuyla belirlenip giderilmesine karar verilir.

Ortak alana kamera yerleştirilmesi, tüm kat maliklerinin beşte dört oranında yazılı rızası olmaksızın yapılamaz; aksi hâlde müdahale kaldırılır.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2011/3117, K: 2011/6531, T: 10.05.2011 – Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/4481, K: 2018/5160, T: 02.07.2018

Ortak alan niteliğindeki dış duvarın delinerek kamera yerleştirilmesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasına aykırıdır. Bu tür tesislerin yapılabilmesi için kat maliklerinin 5/4’ünün yazılı izni gerekir. Güvenlik gerekçesi veya estetik kaygıların varlığı, bu iznin yokluğunda müdahaleyi hukuka uygun hâle getirmez; kamera sökülerek dış duvarın eski hâline getirilmesine karar verilmelidir.

Kat maliklerinin 4/5 oranında muvafakati bulunsa dahi, yapılan müdahale diğer maliklerin bağımsız bölümlerinden yararlanmasını engelliyorsa projeye aykırılık geçerlilik kazanmaz.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2015/23121, K: 2016/4865, T: 23.03.2016

Bodrum kata iniş merdiveninin kapatılması, girişe kapı eklenmesi ve barkod sistemi kurulması gibi müdahaleler, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesine göre 4/5 çoğunlukla kabul edilebilse de; bu müdahaleler, diğer maliklerin bağımsız bölümlerine ulaşımını engelliyor veya zorlaştırıyorsa hukuka uygun kabul edilemez.

Ortak alanların tahsisi veya bu alanlara yapı yapılması, yönetim planı ve Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca oybirliği ya da nitelikli çoğunlukla alınan kararlara bağlıdır.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/1255, K: 2017/10507, T: 12.12.2017

Yönetim planında ortak alanların mimari projeye göre belirlendiği durumlarda, bu alanların kullanım şeklinde değişiklik yapılması veya çardak gibi yapılar inşa edilmesi, tüm kat maliklerinin oybirliğiyle veya en az 5/4 oranında rızasıyla mümkündür. Bu şartlar sağlanmadan alınan kararların iptali gerekir.

Mimari projede bahçe olarak görünen alan, kat maliklerinin 5/4 oranında yazılı rızası olmadan otoparka dönüştürülemez; mahkeme bu iradenin yerine geçemez.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/1527, K: 2017/8780, T: 02.11.2017

Projede otopark olarak gösterilmeyen ve fiilen otopark olarak kullanılan bahçenin bu şekilde kullanılabilmesi için tüm kat maliklerinin nitelikli çoğunlukla (5/4 oranında) yazılı onayı gereklidir. Bu onay olmadan yapılan kullanım hem projeye aykırıdır hem de diğer maliklerin haklarını ihlal eder.

Bir blokta yapılan projeye aykırı değişiklik, tüm ana yapıyı etkiliyorsa diğer bloklardaki kat maliklerinin de dava açma hakkı vardır.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 1990/4682, K: 1990/22426, T: 12.07.1990

Kat irtifakı kurulu taşınmazda birden fazla blok bulunsa da, bir blokta yapılan mimari değişiklikler ana yapının genel mimari durumu ve estetik bütünlüğünü etkiliyorsa, diğer bloklardaki maliklerin dava açma hakkı engellenemez. Bu nedenle davacı malik başka blokta olsa bile projeye aykırı müdahaleye karşı dava hakkı vardır.

Ortak alanların tel çit ile çevrilmesi, yapı yerleştirilmesi veya kamera konulması gibi müdahaleler, projeye ve vaziyet planına aykırıysa kaldırılmalıdır.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2013/19149, K: 2014/387, T: 16.01.2014

Bahçenin tel çitle çevrilmesi, demir kapı konulması, çocuk oyun alanı oluşturulması ve kameraların yerleştirilmesi gibi müdahaleler, ortak alanlarda yapıldığı ve projeye aykırı olduğu tespit edildiği hâlde sürdürülemez. Bu tür kullanım ve yapıların kaldırılarak ortak alanın eski hâline getirilmesine karar verilmelidir.

GENEL KRİTERLER

Kat malikinin uzun süre sessiz kalması, mimari projeye aykırı müdahaleye rıza gösterdiği anlamına gelmez; eski hâline getirme talebi geçerliliğini korur.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E: 2006/18-528, K: 2006/559, T: 20.09.2006 – Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2011/4175, K: 2011/6832, T: 09.06.2011

Balkonun kapatılması gibi projeye aykırı müdahalelere karşı bir kat malikinin uzun süre sessiz kalması, hukuki olarak bu müdahaleye muvafakat ettiği şeklinde yorumlanamaz. Bu nedenle projeye aykırılığın giderilmesi ve yapının eski hâline getirilmesi talep edilebilir.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2012/5487, K: 2012/6333, T: 28.05.2012

Kat maliklerinin yazılı onayı olmaksızın ortak alanlara yapılan merdiven, kapı ve depo gibi projeye aykırı imalatlar, üzerinden uzun süre geçse dahi mimari projeye uygun hâle getirilmek üzere dava konusu edilebilir. Bu tür aykırılıklarda hakkın kötüye kullanılması veya sessizlik savunması geçerli kabul edilemez; mahkemece teknik inceleme yapılarak gerekli müdahalelerin kaldırılmasına karar verilmelidir.

Önceki maliklerin projeye aykırı müdahalelere verdikleri muvafakat, taşınmazı devralan sonraki malikleri de hukuken bağlar.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2002/4708, K: 2002/5408, T: 08.05.2002

Ana gayrimenkulün inşası sırasında yapılan değişikliklere önceki maliklerin yazılı onay vermesi hâlinde, bu muvafakat yeni maliklere de geçerli şekilde sirayet eder. Sonradan malik olan kişiler, kendilerinden önce verilmiş muvafakatleri geçersiz kılamaz.

Binanın mimari bütünlüğünü ve sağlamlığını ilgilendiren acil durumlarda müdahale için kat malikleri kurulu kararı gerekir; ancak malik, diğerlerini hasım göstermeden dava açabilir.Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2001/11074, K: 2002/464, T: 22.01.2002
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca, ana yapının güzelliği ve sağlamlığı acil ve zorunlu bir şekilde tehdit altındaysa, müdahale edilip edilmeyeceğine kat malikleri kurulu karar verir. Bununla birlikte, bir kat maliki, diğer maliklere husumet yöneltmeksizin doğrudan mahkemeye başvurarak bu konuda karar verilmesini talep edebilir.

Mimari projede değişiklik yapılabilmesi için tadilat projesinin belediyeden onay alması ve bu onay tarihinde tüm bağımsız bölüm maliklerinin yazılı izninin bulunması zorunludur.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2020/99, K: 2020/2665, T: 07.09.2020

Kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmuş yapılarda mimari projede yapılacak her türlü değişiklik için yalnızca belediye onayı yeterli değildir; aynı zamanda tadilatın onaylandığı tarihte tüm maliklerin yazılı rızası da alınmış olmalıdır.

Yönetim planında oybirliğiyle kabul edilen kullanım şekli, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 24. maddesine aykırılık oluşturmaz ve sonraki maliklere de bağlayıcılık taşır.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2018/1945, K: 2019/2390, T: 08.04.2019

Yönetim planında mesken nitelikli bağımsız bölümlerin ticari amaçla kullanılabileceği açıkça belirtilmiş ve bu hüküm ilk malikler tarafından oybirliğiyle kabul edilerek tapuya şerh edilmişse, bu durum Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 24. maddesine aykırılık teşkil etmez. Sonraki maliklerin de bu hükme uyması gerekir; bu nedenle söz konusu bağımsız bölümdeki restoran faaliyetinin tahliyesine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.

Beşte dört çoğunlukla alınan kararla yapılan tesis veya değişiklik, imar mevzuatına aykırı olmamalı ve diğer maliklerin kullanım hakkını veya huzurunu ihlal etmemelidir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E: 2012/102, K: 2012/424, T: 27.06.2012

Kat maliklerinin %80 oranında yazılı rızası bulunsa dahi, yapılacak değişiklik hem imar mevzuatına uygun olmalı hem de yazılı muvafakat vermeyen maliklerin bağımsız bölüm kullanımını engellememeli ve onları rahatsız edecek nitelikte olmamalıdır. Aksi hâlde bu tür müdahaleler geçersiz sayılır.

DAVA SÜRECİ İLE İLGİLİ BİLGİLER

Kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme kural olarak Sulh Hukuk Mahkemesidir.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2023/11147, K: 2024/404, T: 15.01.2024

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir; davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması hâlinde görev yönünden reddi gerekir.

Ortak alanlara yönelik fiilî el atma durumlarında, davanın doğrudan müdahalede bulunan kişiye karşı açılması gerekir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E: 2017/1997, K: 2021/689, T: 03.06.2021

Kat malikleri, ortak alanlara arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olup bu alanları kullanma hakkına sahiptir. Bu alanlara bir kat maliki veya üçüncü kişi tarafından fiilen el atılması hâlinde, tecavüzün önlenmesi amacıyla açılacak dava, doğrudan el atan kişiye yöneltilmelidir.

Yönetici, ortak alana müdahalenin önlenmesi veya projeye aykırılığın giderilmesi için ancak kat maliki olması ya da kat malikleri kurulu tarafından açıkça yetkilendirilmiş bulunması hâlinde dava açabilir.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2024/2826, K: 2024/6978, T: 04.06.2024 – Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E: 2014/15775, K: 2014/17560, T: 04.12.2014

Yöneticinin, mülkiyet hakkına dayalı olarak ortak alana yapılan müdahalenin kaldırılması ya da mimari projeye aykırılığın giderilmesi yönünde dava açma yetkisi bulunmaz. Bu tür davaları açabilmesi için ya yönetici sıfatıyla aynı zamanda kat maliki olması ya da kat malikleri kurulu tarafından özel olarak yetkilendirilmiş olması gerekir; aksi takdirde açılan dava aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddedilir.

Projeye aykırılık iddialarında mahkeme, aykırılıkları tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlemeli, kararın uygulanabilirliğini sağlamak için açık ve ayrıntılı hüküm kurmalıdır.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2021/3479, K: 2021/7593, T: 24.05.2021

Ana taşınmazda projeye aykırılık oluşturup oluşturmadığı, uzman bilirkişiler eşliğinde yapılacak keşifle net şekilde saptanmalı; varsa kat maliklerinin muvafakat durumu da değerlendirilmelidir. Mahkeme kararında, hangi müdahalelerin projeye aykırı olduğu ve bunların nasıl eski hâline getirileceği açıkça belirtilmeli, infazda tereddüde yol açmayacak netlikte hüküm kurulmalı ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca davalıya uygun süre tanınmalıdır.

İştirak halinde malik olunan bir bağımsız bölümle ilgili davada, tüm maliklerin davaya dâhil edilmesi zorunludur; aksi hâlde taraf teşkili eksik kalır.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2023/1575, K: 2023/8414, T: 04.10.2023

Dava konusu bağımsız bölümde birden fazla kişi iştirak halinde malikse, davadan etkilenecek tüm maliklerin taraf olarak gösterilmesi gerekir. Taraf teşkili tam olmadan verilen karar, eksik incelemeye dayandığından hukuken geçerli kabul edilemez.

Ecrimisil talepleri, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan değil, malvarlığı haklarından kaynaklandığı için sulh değil asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girer.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, E: 2017/4066, K: 2017/9508, T: 16.11.2017

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1. maddesi, bu Kanun’un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için sulh hukuk mahkemesini görevli kılsa da, ecrimisil talepleri bu kapsama girmez. Ecrimisil, malvarlığına ilişkin bir taleptir ve bu yönüyle 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu nedenle, ecrimisil talebi sulh hukuk mahkemesinde değil, asliye hukuk mahkemesinde açılmalı; aksi durumda görevsizlik kararı verilmelidir.

Başlangıçtaki projeye aykırılıklar tüm kat maliklerinin sorumluluğundadır.

Yargıtay 18. HD., E: 2011/7747, K: 2011/12146, T: 29.11.2011

Yargıtay’a göre, projeye aykırı tadilat veya tesisatları yapan kişilere karşı dava açılabilir. Ancak binanın ilk inşası sırasında ortak alanlarda yapılan ve ortak kullanımda olan projeye aykırılıklardan tüm kat malikleri sorumludur. Bu nedenle, böyle bir aykırılığın giderilmesi için yalnızca bazı kat maliklerine dava yöneltilmesi yeterli olmayıp, tüm kat maliklerinin davaya dâhil edilmesi ve giderlerin tamamının onlar tarafından karşılanması gerekir. Karar, bu ilke gözetilmeden yalnızca bazı maliklere sorumluluk yüklenmesini hukuka aykırı bulmuştur.

Ortak alanın işgali davasında yalnızca kat malikine değil, kiracıya da husumet yöneltilmelidir.

Yargıtay 18. HD., E: 2002/4711, K: 2002/5404, T: 08.05.2002

Yargıtay, ortak alanların işgaline ilişkin davalarda sadece kat malikine karşı dava açılmasını yeterli görmemektedir. Kararda, fiilî müdahalede bulunan kişi kiracı ise, taraf teşkilinin sağlanabilmesi için kiracının da davaya dâhil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu yaklaşım, elatmanın önlenmesi gibi fiilî müdahaleye dayalı davalarda, yalnızca malik değil, doğrudan müdahalede bulunan kişiye de husumet yöneltilmesi gerektiği ilkesine dayanmaktadır.

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir