1. Anasayfa
  2. Yıkım ve Para Cezaları

Emlak Vergisine Esas Rayiç Bedelin İptali: Dava Süresi Ve İptal Sebepleri (Yargı Kararlarıyla)


0

Emlak Vergisine Esas Rayiç Bedelin İptali: Dava Süresi Ve İptal Sebepleri (Yargı Kararlarıyla)

1) Giriş (Problem ve Önemi)

Emlak vergisinin matrahı, takdir komisyonlarının belirlediği arsa ve arazi metrekare birim değerlerine dayanır. Bu değerler milyonlarca insanın mülkiyetine doğrudan temas etmektedir ve buradaki bir haksızlık yalnızca bireysel değil, toplumsal ölçekte hak kaybına yol açmaktadır. Dolayısıyla mesele, teknik bir hesaplamanın ötesinde, doğrudan vergi adaleti ve mülkiyet hakkı meselesidir.

Sorun hem usul hem de esas yönünden tartışılmalıdır. Usulde dava açma süresinin başlangıcı ve sınırları; esasta ise değerlerin hangi ölçütlerle ve nasıl belirlendiği ve hangi durumlarda iptal edilebileceği temel meselelerdir.

Bu makale, Anayasa Mahkemesi’nin 2012 tarihli iptal kararı, Danıştay’ın yerleşik içtihatları ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 2023 tarihli kararı ile takdir komisyonu kararlarına ilişkin dava açma süresini ve değerleme yöntemlerine dair sorunları ele almaktadır.

2) Usule İlişkin Sorunlar

Anayasa Mahkemesi’nin 31.12.2012 tarihli, E:2011/38, K:2012/89 sayılı kararı, mükellefler için dönüm noktasıdır. Bu karar ile dava yolunu kapatan hüküm iptal edilmiş, özel 15 günlük süre kaldırılmış ve yalnızca İYUK md. 7’deki 30 günlük genel süre uygulanır hale gelmiştir.

Sorun, sürenin ne zaman başlayacağıdır. Takdir komisyonu kararları belediye, oda ve muhtarlıklara tebliğ edilmekte, ancak mükelleflere doğrudan bildirilmemektedir. Bu yüzden süre mükellef için ancak kararı öğrenme ile başlar.

Danıştay 9. Dairesi kararlarında (20.10.2014, E:2014/7917, K:2014/6329; 26.02.2015, E:2015/526, K:2015/576; 05.05.2016, E:2016/12685, K:2016/3759; 19.01.2017, E:2017/71, K:2017/365; 13.03.2018, E:2014/9220, K:2018/1552) şu ilke yerleşmiştir: Mükellef kararı öğrendiği tarihten itibaren 30 gün içinde dava açabilir; fakat bu süre en geç kararın alındığı yılın 31 Aralık günü sona erer.

Bölge idare mahkemeleri farklı görüşler geliştirmişse de, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 15.02.2023 tarihli, E:2022/14, K:2023/2 sayılı kararı tartışmayı bitirmiştir. VDDK’ya göre süre öğrenme ile başlar, yıl sonu ile kesin olarak biter.

Bugün için usul net:

  • Başlangıç: Öğrenme tarihi
  • Süre: 30 gün
  • Kesin sınır: Kararın alındığı yılın 31 Aralık günü

Bu nedenle mükellefler dava açmak istiyorsa, karar yılı içinde harekete geçmeli ve öğrenme tarihini mutlaka belgelemelidir.

3) Esasa İlişkin Sorunlar

Usulde dava açma hakkı artık netleşmiş olsa da, asıl mesele takdir komisyonlarının belirlediği değerlerin nasıl oluşturulduğudur. Komisyonların yapısı itibarıyla değerleme uzmanı içermemesi, işlemlerin teknik zemininin zayıf olmasına yargıya taşındığında iptale tabi olmasına yol açmaktadır. Danıştay 9. Dairesi, 07.05.2013 tarihli, E:2012/10267, K:2013/3431 sayılı kararında, komisyonun somut araştırma ve emsal incelemesi yapmadan belirlediği değerlerin az veya çok olduklarına bakılmaksızın hukuka uygun sayılamayacağına hükmetmiştir. Yine Danıştay 9. D., 09.12.2015 tarihli, E:2012/11859, K:2015/11323 sayılı kararında, VUK’un 74. maddesinde yer alan ölçütler (mevki, ulaşım, altyapı, imar durumu) dikkate alınmadan yapılan takdir işlemi iptal edilmiştir. Benzer şekilde Danıştay 9. D., 22.11.2017 tarihli, E:2016/8670, K:2017/8823 sayılı kararında, emsal karşılaştırması yapılmadan, hangi gerekçelerle hangi değerin belirlendiği açıklanmadan tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Son olarak Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 15.02.2023 tarihli, E:2022/14, K:2023/2 sayılı kararında, yalnızca dava süresini değil, esas yönünden de komisyonların belirlediği değerlerin “açık, ölçülebilir ve denetlenebilir kriterlere” dayanması gerektiğini vurgulamıştır.

Vergi Usul Kanunu’nun 72. maddesi, takdir komisyonlarının oluşumunu düzenler:

  • Arsalar için: Belediye başkanı veya görevlendireceği memur başkanlığında; belediyeden bir memur, defterdar veya vergi dairesi başkanlığından iki memur, tapu sicil müdürü veya görevlendireceği memur, ticaret odasınca seçilen bir üye ve ilgili mahalle/köy muhtarı.
  • Arazi için: Vali başkanlığında; defterdar, Tarım ve Orman İl Müdürü, il merkezindeki ticaret ve ziraat odalarından birer üye.

Bu yapı geniş katılımı hedeflese de, üyeler arasında gayrimenkul değerleme uzmanı bulunmaması teknik yetersizlik doğurmakta; Danıştay da bu eksikliğin sonuçlarına birçok kararında işaret etmektedir.

4) Arsa ve Arazi Metrekare Birim Değerleri Sadece Emlak Vergisini Mi Etkiler?

Bunun cevabı hayır olacaktır. Nitekim takdir komisyonları tarafından belirlenen arsa ve arazi metrekare birim değerleri sadece ödenecek emlak vergisi miktarına etki etmez. Emlak vergisinin yanında;

  • Gayrimenkullerin alım ve satımında ödenen tapu harcına,
  • Miras veya bağış yoluyla elde edilen gayrimenkullerde ödenen veraset ve intikal vergisine,
  • Değerli konut vergisine,
  • Gayrimenkul satışlarında elde edilen kazanç üzerinden ödenen gelir vergisine,
  • Emsal kira bedeli belirlenmesi yoluyla kira geliri üzerinden ödenen gelir vergisine,
  • Şirketler için gayrimenkullerin alım ve satımında veya kiralanmasında ödenen kurumlar vergisine,
  • Şirketler için gayrimenkullerin alım ve satımında veya kiralanmasında ödenen katma değer vergisine, etkileri olabilecektir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir