1. Anasayfa
  2. Yıkım ve Para Cezaları

İMAR PARA CEZALARINDA “BİR AYLIK SÜRE”NİN YAZILMAMASI: 42/2-Ç VE DANIŞTAY İDDK KARARINA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ


0

İMAR PARA CEZALARINDA “BİR AYLIK SÜRE”NİN YAZILMAMASI: 42/2-Ç VE DANIŞTAY İDDK KARARINA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ

26.03.2020 tarihli 7226 sayılı Kanun ile 42. maddenin ikinci fıkrasına eklenen (ç) bendi, idari para cezası rejimine ek bir yaptırım öngörmüştür. Buna göre, aykırılığa konu alan ile bu alanın bulunduğu arsanın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin çarpımı kadar tutar, mevcut para cezasına ayrıca ilave edilmekte; ancak bu ilave ceza, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde aykırılığın giderilmesi ve yapının mevzuata uygun hâle getirilmesi hâlinde tahsil edilmemektedir. Düzenleme, aykırılığın giderilmesini teşvik eden ve ilgilisine ilave yaptırımdan kurtulma olanağı tanıyan bir mekanizma niteliğindedir.

Uygulamada ise idareler arasında birlik sağlanamamıştır. Bazı idareler, encümen kararlarında veya tebliğ yazılarında (ç) bendi kapsamındaki bu bir aylık süreye ve ilave cezanın tahsil edilmeyeceğine açıkça yer verirken; bazıları kararlarında hiçbir açıklama yapmamıştır.

Bu durum, açılan davalarda İdare Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay daireleri arasında farklı değerlendirmelere yol açmış; özellikle bir aylık sürenin ve tahsil edilmeme ihtarının karar metninde yer almamasının işlemi hukuka aykırı hâle getirip getirmediği yönünde belirgin yorum ayrılıkları ortaya çıkmıştır.

DANIŞTAY 6. DAİRESİNİN GÖRÜŞÜ

Danıştay 6. Dairesi, 42/2-ç bendinin uygulanabilmesi için idare tarafından bir aylık süre ve bu sürede aykırılığın giderilmesi halinde ilave para cezasının tahsil edilmeyeceğine ilişkin uyarının mutlaka tebliğ edilmesi gerektiğini, bu uyarının yapılmamasının işlemi hukuka aykırı hâle getirdiğini açıkça vurgulamıştır.
Danıştay 6. Dairesi, 13.03.2024, E:2023/3073, K:2024/1817

“…idari para cezasının ilgilisine tebliğinden itibaren bir ay içinde aykırılığın giderilmesi ve yapının mevzuata uygun hâle getirilmesi durumunda ise (ç) bendi uyarınca ilave edilen para cezasının tahsil edilmeyeceği uyarısına yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davacıya… anılan hususta gerekli ikazın yapılmadığı görüldüğünden… hukuki isabet görülmemiştir.”

Konya Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu, 02/12/2024 tarih ve E:2024/46, K:2024/48 sayılı kararıyla; Konya BİM 2. İDD’nin 23/10/2024 tarihli E:2024/662, K:2024/1439 sayılı kararı ile Bursa BİM 5. İDD’nin 14/10/2024 tarihli E:2023/2770, K:2024/1896 sayılı kararı arasındaki aykırılığın giderilmesi gerektiği kanaatine varmış ve uyuşmazlığı, 2576 sayılı Kanun’un 3/C maddesi uyarınca nihai karar verilmek üzere Danıştay’a göndermiştir.

DANIŞTAY İDDK’NIN 42/2-Ç BENDİ HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRMESİ

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 01.10.2025 tarihli, E:2024/68, K:2025/61 sayılı kararı, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42/2-ç bendi bakımından Bölge İdare Mahkemeleri arasında doğan yorum ayrılığını gidermeyi amaçlamaktadır. Kurul önüne gelen dosyada, özellikle ilave para cezasına ilişkin “bir ay içinde aykırılığın giderilmesi hâlinde tahsil edilmeyeceği” uyarısının encümen kararında yer almamasının, işlemi sakatlayıp sakatlamadığı temel tartışma noktasıdır.

Bu uyuşmazlık, Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İDD’nin 23.10.2024 tarihli, E:2024/662, K:2024/1439 sayılı kararı ile diğer bölge mahkemelerinin kararları arasındaki yaklaşım farklılığından doğmuştur.

KONYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 2. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2024/662 SAYILI DOSYASINDAKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇELER

Konya 2. İDD, encümen kararında 42/2-ç bendindeki uyarının yer almamasının idari işlemi baştan sakatlamayacağı sonucuna ulaşmış ve bu görüşünü altı temel sav üzerinde inşa etmiştir:

  1. Pozitif hukukta yazılı olmayan bir şekil şartı aranamaz.
    İmar Kanunu’nda encümen kararına bu uyarının yazılmasının zorunlu olduğu yönünde hiçbir düzenleme bulunmamaktadır. Yargının, kanunda olmayan bir unsuru “hukuka uygunluk ölçütü” hâline getirmesi normlar hiyerarşisine aykırıdır.
  2. 42/2-ç bendi ceza verme şartı değil, tahsilat rejimidir.
    Bent, ilave cezanın ne zaman tahsil edilmeyeceğini düzenler; cezanın verilip verilemeyeceğini değil. Dolayısıyla uyarının kararda yer almaması, cezanın kurulmasına engel bir koşul oluşturmaz.
  3. Kanunun Resmî Gazete’de yayımlanması, herkese tebliğ niteliğindedir.
    42/2-ç’nin 7226 sayılı Kanun ile yürürlüğe girmiş olması, ilgililerin kanunu bilmediği veya bilmesinin ancak encümen kararındaki uyarıya bağlı olduğu iddiasını hukuk tekniği bakımından geçersiz kılar.
  4. Anayasa Mahkemesi’nin 26.01.2022 tarihli, E:2020/95, K:2022/3 sayılı kararı da böyle bir zorunluluk öngörmemektedir.
    AYM, 42/2-ç bendinin Anayasa’ya uygunluğunu incelerken, uyarının kararda yer almasını cezanın hukuka uygunluğunun koşulu olarak görmemiştir.
  5. Kabahatler Kanunu benzer bir tahsilat yaklaşımı içerir.
    Kabahatler Kanunu m.17/6’daki “peşin ödeme indiriminin” kararda yazılmaması cezanın geçerliliğini etkilemez; 42/2-ç bendi de aynı yapıya sahiptir.
  6. Somut olayda davacının bir ay içinde aykırılığı gidermeyeceği açıktır.
    Bu nedenle uyarının bulunmaması, davacının hukuki durumunu fiilen etkilememektedir.

Bu çerçevede Konya 2. İDD, encümen kararındaki 43.717,10 TL tutarındaki ilave para cezasının hukuka uygun olduğuna, uyarının yer almamasının işlemi sakatlamadığına hükmetmiştir.

BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 5. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2023/2770 SAYILI DOSYASINDAKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇELER

Bursa Bölge İdare Mahkemesi 5. İDD, Eskişehir 2. İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf incelemesinde, 3194 sayılı Kanun’un 42/2-ç bendi bakımından belirlilik, öngörülebilirlik ve yaptırımdan kurtulma imkânının muhataba açıkça bildirilmesi ilkelerini merkeze alan bir değerlendirme yapmıştır.

Mahkeme, 42/2-ç bendinin kanun koyucu tarafından imar aykırılıklarının giderilmesini teşvik etmek amacıyla öngörülen bir “ilave ceza–muafiyet rejimi” kurduğunu vurgulamış; bu rejimin işlemden anlaşılabilmesi için ilgilinin, “aykırılığı bir ay içinde gidermesi hâlinde ilave para cezasının tahsil edilmeyeceğini” açıkça bilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Bu yaklaşımını desteklerken Bursa BİM, Anayasa Mahkemesi’nin 26.01.2022 tarihli, E:2020/95, K:2022/3 sayılı kararındaki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerine ilişkin açıklamalara atıf yapmış; idari para cezalarının muhatap açısından hangi koşullarda uygulanacağını ve hangi hâllerde tahsil edilmeyeceğini açık, net ve kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya koyması gerektiği sonucuna ulaşmıştır.

Somut olayda mahkeme, encümen kararında ve tebliğ işleminde:
• 42/2-ç bendine göre nasıl bir ilave para cezası hesaplandığının,
• bu ilave cezanın bir ay içinde aykırılığın giderilmesi hâlinde tahsil edilmeyeceğine dair uyarının

hiçbir şekilde belirtilmediğini tespit etmiş ve bu eksikliğin, yaptırımdan kurtulma imkânının fiilen ortadan kalkmasına yol açtığını değerlendirmiştir.

Bu nedenle Bursa BİM, 23.040,00 TL tutarındaki ilave para cezasının yalnızca 42/2-ç bendine dayalı kısmını, ilgilisine gerekli ikaz yapılmadığı ve belirlilik ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle iptal etmiştir. Diğer kısımlar yönünden ise İdare Mahkemesi kararını hukuka uygun bulmuştur.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİNİN DEĞERLENDİRMESİ

Uyuşmazlık, belediye encümeni kararında 42/2-ç bendine göre verilen ilave para cezasından, Kanun’daki şu cümlenin yer almaması nedeniyle hukuka aykırılık oluşup oluşmadığına ilişkindir:
“Bir ay içinde aykırılığın giderilmesi halinde ilave para cezası tahsil edilmez.”

Daire, 42/2-ç bendinin amacını şöyle yorumlamaktadır:
• (ç) bendi, temel para cezasına ek bir ilave ceza getirmektedir.
• Ancak, bu ilave ceza tahsil aşamasında uygulanır; yani bir ay içinde aykırılık giderilirse tahsil edilmeyecek bir kalemdir.
• Bu nedenle kanundaki ibarenin encümen kararında ayrıca yazılması, işlemin geçerliliği için zorunlu değildir.
• Encümen kararında bu ibareye yer verilmemesi, (ç) bendine göre verilen ilave para cezasını hukuka aykırı hâle getirmez.

Daire’nin ulaştığı sonuç:
42/2-ç bendindeki “bir ay içinde giderilirse tahsil edilmez” ibaresinin encümen kararında yer almaması, ilave para cezasını hukuka aykırı kılmaz.

SONUÇ:

Düzenlemenin amacı açıktır: Aykırılığın giderilmesini teşvik etmek ve bu amaçla ilave para cezasını caydırıcı bir araç hâline getirmek. Ancak bu mekanizmanın işlemesi için kişinin, bir ay içinde aykırılığı gidermesi hâlinde ilave cezanın tahsil edilmeyeceğini bilmesi gerekir.

Hukuk devletinin temel unsurlarından olan belirlilik ilkesi, para cezasına muhatap kişinin yaptırımın sebebini, miktarını ve hangi şartlarda cezadan kurtulabileceğini açıkça bilmesini zorunlu kılar. Bu nedenle, 42/2-ç bendindeki “bir ay içinde aykırılık giderilirse ilave ceza tahsil edilmez” hükmü, encümen kararında veya tebliğ yazısında mutlaka belirtilmelidir.

Bu ifade yer almadığında, kişi kanunun sağladığı imkândan haberdar edilmemekte; yaptırım öngörülebilir olmaktan çıkmakta; dolayısıyla işlemin ilave cezaya ilişkin kısmı hukuka aykırı hâle gelmektedir.

Bu nedenle, söz konusu uyarının işlemde yer almamasının sonucu etkilemeyeceği yönündeki Danıştay İDDK değerlendirmesine katılmak mümkün değildir.

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir