Yangın Yönetmeliğindeki Değişiklik Mühürleri Kaldırıyor: 31 Aralık 2025’e Kadar Süre Tanındı
Temmuz 2025 tarihli ve 32943 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikle, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe Geçici Madde 4 eklenmiş ve mevcut binalarda yangın tedbirlerine ilişkin eksikliklerin giderilmesi için 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre tanınmıştır.
Bu düzenleme ile birlikte, özellikle malzeme teminine ilişkin teknik eksiklikler gerekçesiyle uygulanan mühürleme ve faaliyetten men işlemleri hukuki dayanağını büyük ölçüde yitirmiştir.
I.Yönetmelik Değişikliği: Geçici Madde 4 ve Tanınan Süre
27/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e, 2024 yılında eklenen Geçici Madde 4, uygulamada kritik bir dönüşüm yaratmıştır. Yeni düzenleme şöyledir:
“Bu Yönetmelik kapsamındaki mevcut binaların malzeme temini için süreç gerektiren eksiklikleri, bina sahibi ve yöneticisi ile kurum amirleri tarafından 31/12/2025 tarihine kadar yerine getirilir. Bu süre sonunda ruhsat vermeye yetkili idareler tarafından, eksikliklerin giderilip giderilmediği denetlenir.”
II.Bu Düzenlemenin Getirdiği Hukuki Kriterler
Geçici Madde 4, idarenin keyfi müdahalesini sınırlandıran ve ölçülülük ilkesini önceleyen bir dizi yeni kriter getirmiştir:
- 1. Eksikliklerin niteliği önemlidir: Söz konusu eksiklikler, malzeme temini ve teknik sürece bağlıysa, mühürleme değil, eksikliklerin tamamlanması için süre tanınması gerekir.
- 2. Süre açıkça belirlenmiştir: 31/12/2025 tarihine kadar, ruhsat vermeye yetkili idareler sadece gözlemci konumunda kalmalı; yaptırım değil denetim odaklı yaklaşım sergilemelidir.
- 3. Mevcut yapılara yöneliktir: Düzenleme, yeni inşa edilen yapılar değil, halen faaliyette olan mevcut yapılar için geçerlidir. Bu, uygulamada doğrudan alışveriş merkezleri, oteller, iş hanları ve kamuya açık diğer kompleks yapılar için koruyucu bir şemsiye oluşturur.
III. Mühürleme İşlemlerinin Hukuki Dayanağı Kalmış mıdır?
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, 2024 sonrası gerçekleştirilen mühürleme işlemleri, eğer malzeme eksikliklerine dayanıyorsa ve mevcut yapılar söz konusuysa, açıkça hukuka aykırı hale gelmiştir.
Çünkü:
- Geçici Madde 4, bu tür eksikliklerin yaptırımla değil, süre tanınarak giderilmesini öngörmektedir.
- Mühürleme, yeni düzenlemeyle bağdaşmayan ölçüsüz bir müdahale haline gelmiştir.
- Bu işlemler, artık dayanağını yitirmiştir; zira yasa koyucu, belirli bir sürenin beklenmesini ve eksikliklerin ancak bu sürenin sonunda denetlenmesini istemektedir.
IV.Yargısal Denetim ve Uygulama Önerileri
İdari işlemlerde yargısal denetimin amacı, hukuka aykırılığı bertaraf etmek ve bireysel hakları korumaktır. Bu bağlamda;
- Mühürleme işlemi aleyhine açılan davalarda, Geçici Madde 4, derhal yürütmenin durdurulmasını gerektiren somut ve yeni bir hukuki gerekçe oluşturmaktadır.
- İdare mahkemeleri, yeni düzenleme ışığında orantısızlığı ve keyfiliği denetleyerek mühürlemeyi iptal etmelidir.
V. Hak Arama Yolları: Dava Açmış Olanlar ve Henüz Açmamış Olanlar Açısından Ayrım
27/11/2007 tarihli Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e eklenen Geçici Madde 4, yalnızca idarelerin uygulama yöntemlerini değil, aynı zamanda hak sahiplerinin hukuki pozisyonlarını ve dava stratejilerini de doğrudan etkilemektedir. Bu bağlamda, mevcut veya potansiyel mağdurlar açısından iki ayrı yol ortaya çıkmaktadır:
A.Hâlihazırda Dava Açmış Olanlar Açısından
Mühürleme işlemi nedeniyle idare mahkemesinde iptal davası açmış olan gerçek ve tüzel kişiler, yeni yönetmelik değişikliğini esas alarak yürütmenin durdurulmasını talep edebilirler. Bu talep, yalnızca yeni bir hukuki sebebe dayanmakla kalmayacak, aynı zamanda:
- Yürütmenin durdurulması şartlarının (2577 s. K. m. 27) tamamının sağlandığını gösterecektir:
- Açık hukuka aykırılık: Yeni düzenleme mevcutken idarenin mühürleme işlemi tesis etmesi, normlar hiyerarşisine ve hukuk devleti ilkesine aykırıdır.
- Telafisi güç zarar: Faaliyetin durması, ticari itibar kaybı ve ekonomik çöküşe varan zararları doğurmaktadır.
Öte yandan, mahkeme süreci devam ederken, idareye de başvurularak mühürleme işleminin kaldırılması talep edilebilir. Çünkü yönetmelikte tanınan 31/12/2025 tarihine kadar olan süre, idareyi bağlayan emredici bir düzenlemedir.
B.Henüz Dava Açmamış Olanlar Açısından
Mühürleme işlemi uygulanmış, ancak henüz idare mahkemesine başvurmamış kişiler açısından da yönetmelik değişikliği yeni bir başvuru hakkı doğurmuştur. Bu durumda izlenebilecek yol şu şekildedir:
- İlgili idareye (belediye, il özel idaresi vs.) yapılacak yazılı başvuru ile:
- Mühürleme işleminin yeni yönetmeliğe aykırı hale geldiği,
- Bu nedenle mührün kaldırılması gerektiği belirtilir.
- İdare 30 gün içinde cevap vermez veya talebi reddederse:
- 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca zımni ret doğar.
- Bu durumda 30 günün bitiminden itibaren 60 takvim günü içerisinde iptal davası açılabilir.
Bu senaryoda henüz dava açılmamış olmak, hak kaybı anlamına gelmeyecek, aksine yönetmelik değişikliği ile birlikte başvuru ve dava açma süreci yeniden işlemeye başlayacaktır.
Sonuç olarak bu düzenleme:
- Dava açmış olanlara: Yürütmenin durdurulması ve mühür kaldırma başvurusu imkânı sunar.
- Dava açmamış olanlara: İdari başvuru yoluyla işlemin kaldırılmasını talep etme ve sonuç alınamazsa dava açma hakkı verir.